İnfertilite ve Tüp Bebek
Toplumda kısırlık olarak da ifade edilen “infertilite” tıbbi bir tanıdır. Bu tanı iki durumda konulmaktadır. İlki gebelik oluşumu için organlardan herhangi birisinin olmamasıdır. Bir diğeri ise herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanılmamasına rağmen bir yıl boyunca gebeliğin oluşmaması durumudur. İnfertiliteyi tedavi ederken en çok başvurulan tedavi yöntemi tüp bebek tedavisidir.
Tüp bebek, kısırlık tanısı almış bireylerde kullanılan bit tıbbi tedavi yöntemidir. Klinik şartlarda gerçekleştirilen bu tedavi süreci belirli aşamalardan oluşmaktadır. Ancak genel olarak tedaviyi tanımlayacak olursak; anneden yumurta babadan spermler toplanır ve laboratuvar ortamında döllenme sağlandıktan sonra oluşan embriyo anne rahmine yerleştirilir. Sonraki süreç doğal gebelik süreci seyrinde devam eder.
İlginizi Çekebilir;
Tüp Bebek Nedir?
Çiftler korunmamalarına rağmen hamilelik gelişmiyorsa sağlık kontrollerini yaptırmaları gerekir. Özellikle bu süreç bir yılı aşmış hatta daha uzun bir süreçten oluşuyorsa gerekli tetkikleri ivedilikle yaptırmaları gerekmektedir. İnfertilite tanısı alınması açısından değerlendirme yapılması şarttır.
Aslına bakacak olursak sağlıklı bir aile planlaması sağlamak açısından çocuk düşünüldüğü vakitte hem annenin hem babanın üreme öncesi sağlık rutinlerini yaptırmaları gerekir. Özellikle annenin gebelik sürecinde sorun yaşamaması adına kan değerleri, vitamin değerlerine baktırması gerekir. Eğer düşüklük varsa önce onlar yerine konulmalıdır. Çünkü gebelik sürecinde kansızlık (anemi), folik asit düşüklüğü gibi sorunlarla karşılaşmak pek olasıdır.
Normal şartlarda herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanılmıyorsa en geç bir yıl içerisinde gebeliğin oluşması gerekir. Bu süre bekleme süresidir. Eğer anne adayı 35 yaş ve üzeriyse bu bekleme süreci 6 aydır. Bu süre tamamlanmasına rağmen gebelik oluşmuyorsa kadının kadın doğum uzmanına; erkeğin ise ürolojiye muayene olması gerekmektedir.
Gebeliğin oluşması için kadın vücudunda çeşitli sistem ve organlar birbiriyle koordinasyon içerisinde çalışır. Öncelikle beyinde yer alan hipotalamus, yine beyinde yer alan hipofiz bezini uyarır. Hipofiz bezi ise FSH ve LH hormonlarını salgılar. Bu hormonlar;
-
FSH: Folikül uyarıcı hormondur. Kadınlarda yumutalık rezervinin düzenini sağlar ve yumurta üretimini kontrol eder. Hipofizin ön lobundan salgılanır. Menstürasyon sürecinde seviyesi değişir. Yumurta salınımı sürecinde en yüksek düzeye çıkar. Erkeklerde ise sperm üretiminde kontrol sağlayıcı rolünü alır.
-
LH: Lüteinleştirici hormondur. Lutropin olarak da tanımlanır. Glikoprotein yapsında olan hormon hipofizin ön lobunda üretilir. Kadınlarda ovülasyonu başlatan bu hormon aynı zamanda korpus luteumunun büyümesini sağlar. Erkeklerde ise testosteron salgılanmasını sağlar.
Bu hormonlar salgılandıktan sonra yumurtalık hücreleri olgunlaşmaya başlar. Sağlıklı olan yumurta çatladıktan sonra yumurtalık ve rahim arasında köprü olan fallop tüplerine atılır. Döllenme bu tüplerde gerçekleşmektedir. Yumurtanın buradaki ömrü ise 24 saattir. Eğer döllenme olmazsa çatlayan yumurta menstürasyon ile atılır. Spermin rahim içindeki ömrü ise yaklaşık 4-5 gündür. Bu nedenle menstürasyona yakın süreçlerde cinsel ilişkiye girmek döllenme açısından daha avantajlıdır.
Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Uygulanır?
İnfertilite tanısı almış çiftlerde tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır. Tüp bebeğin nasıl uygulandığı, hangi aşamalar olduğu, riskler ve sonuçları oldukça merak edilen konulardır. Tüp bebek işleminde döllenme laboratuvar ortamında gerçekleştirilmektedir. Anneden alınan yumurtalar ile babadan alınan spermler ile işlem gerçekleştirildikten sonra oluşan embriyo anne rahmine yerleştirilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde çiftin üreme kabiliyeti belirlenmektedir. Bunun için bazı testler yapılmaktadır. Sonrasında ilk olarak yumurtalıkların olgunlaşması için anneye hormon tedavisi uygulanır. Bu tedavi tamamlanınca çatlatma iğnesi yapılarak yumurtaların foliküllerden çıkması sağlanır. Ardından transvajinal ultrason eşliğinde annedeki folikülünden çıkmış ve olgunlaşmış yumurta hücreleri toplanır. Bir yandan da babadan sperm hücreleri toplanır.
Üreme için gerekli yumurta ve sperm hücreleri toplandıktan sonra, laboratuvar ortamında döllenme sağlanır. Embriyo oluşumunun ardından en iyi embriyo belirlenerek yine ultrason yardımıyla embriyo anne rahmine yerleştirilir.
Tüp bebek merkezlerinde gerçekleştirilen tüm bu uygulama süreci aşamalar halindedir. Çift için kısırlık tanısı konulduktan sonra bazı testler yapılır. Bu testler tüp bebeğin işlem sürecindeki yeterliliğin belirlenmesi içindir. Örneğin AMH (Antimülleryen Hormonu) testi ile yumurtalık (rezervi) kapasitesi değerlendirilir.
Yapılan testler tamamlandıktan sonra tedavi süreci başlar. Bu süreç aşağıdaki adımlar halinde ilerler:
-
Yumurtalıkların uyarılması / Hormon tedavisi
-
Yumurta hücrelerinin ve sperm hücrelerinin toplanması
-
Laboratuvar ortamında döllenmenin sağlanması
-
Embriyonun rahim içine yerleştirilmesi
Hangi Durumlarda Tüp Bebek Tedavisine Yönelmelidir?
Tüp bebek tedavisine başvurmak için bazı durumların sağlanmış olması gerekir. Çift bir yıl süresince korunmadan cinsel ilişkiye girmesine rağmen gebelik oluşmuyorsa tedavi için başvurulması gerekir. Bu süre 35 yaş üzerindeki kadınlar için 6 aydır. Belirlenen süreler kısırlık tanısı için gerekli sürelerdir.
Tüm bunlara ek bazı durumlarda da tüp bebeğe başvurmak gerekebilir. Bunlar;
-
Cinsel problemler, düşük sperm sayısı, testis hastalıkları ve benzeri
-
Düzensiz menstürasyon ve tekrarlayan düşükler, kist sorunları
-
30 yaş üzeri uzun süreli menstürasyon kanaması yaşamama
-
Fallop tüplerinde tıkanıklık ya da yapışma mevcut ise
-
Doğurganlık için geç yaşlarda gebelik isteniyorsa
Tüp Bebek Tedavisi İçin Uygulanan Yöntemler Nelerdir?
Tüp bebek tedavisinde iki teknik kullanılmaktadır. Bunlarda ilki klasik yöntemdir. Yani anne ve babadan yumurta ve sperm hücreleri alındıktan sonra laboratuvar ortamında döllenmenin sağlanarak embriyonun anne rahmine yerleştirilmesidir. Bir diğeri ise mikroenjeksiyon yöntemidir. Bu tedavide sperm direkt olarak yumurta hücresine enjekte edilmektedir.
Mikroenjeksiyon yöntemi özellikle sperm sayısının az olduğu, hareketliliğinin az olduğu ve spermdeki yapısal sorunların olduğu durumlarda kullanılır. Bu yöntem ile sperm sayısı olan erkekler de tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olabilmektedir.
Mikroenjeksiyonun bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler babanın sperm sayısının azlığı ve yapı eksikliğinden kaynaklanan Y kromozomu öncelikli hastalıklardır. Bu her tedavide gözlenmez ama risk olarak belirtilmelidir. Aşılama tedavisinin başarı oranı %15 olmakla beraber bu olasılık bazı unsurlar ile artabilir ya da azalabilir. Bunlar yaş, kilo, sperm yapısı ve benzeri.
Tüp Bebek Tedavisi Kaç Yaşına Kadar Uygulanabilir?
Tüp bebek tedavisi sonuçlarını belirleyen en önemli etmenlerden birisi yaştır. Yaş ilerledikçe başarı oranı düşmektedir. Kadınlar için önerilen yaş sınırı 40 yaştır. Ancak 45 yaşa kadar tedavi yapılmaktadır. 45 yaş ve üzeri için tedavi başarı oranı %2 ye düşmektedir. İlerleyen yaşlarda hastalıkların ortaya çıkması gebelik için risk kabul edilir. İlerleyen yaşlardaki hormon seviyeleri ve pre-menopoz süreci gibi durumlar gebelik sürecini doğrudan etkilemektedir.
Gebelik başarısını etkileyen diğer şey ise anne adayının obez olmasıdır. Bu yaş fark etmeksizin tüm gebelikler için risk teşkil eden bir durumdur. Ama ileri yaş ve aşırı kilo daha olumsuz neticeler verebilmektedir.
Tüp bebek tedavisine başvuran tüm çiftlerde öncelikle bu tedavi için yeterli üreme kapasitesi olup olmadığı değerlendirilir. Bunun için çeşitli testler uygulanır. Bu testlerin sonucu doğrultusunda tedavi süreci, riskler ya da başarı oranı hakkında konuşulur.
Kadınlar için yapılan testler:
-
Pelvik ultrason
-
Laparoskopi
-
Hormon testleri
-
AMH (Antimülleryen Hormonu) testi
-
Histeroskopi
-
Yumurtlama testi
Erkekler için yapılan testler:
-
Hormon testleri
-
Sperm analizi
-
Testis ultrasonu
Tüp Bebek Tedavisinin Başarı Oranı Nedir?
Kısırlık tedavisi olan tüp bebekte tedavi sonrası başarı oranı farklılık göstermektedir. Bu tedavi her bireyde farklı sonuçlar vermektedir. Tüp bebek başarı oranını belirleyen faktörler şunlardır;
-
Sperm kalitesi, miktarında azlık ya da tutunma sorunu
-
Obezite (vücut kitle indeksinin 30’un üzerinde olması)
-
Kadında yaşın ilerlemiş olması (35 yaş ve üzeri)
-
Üreme organlığını etkileyen otoimmün hastalıklar
-
Fallop tüplerinde ve rahim yapısındaki anomaliler
-
Sigara ve alkol kullanımı
-
Rahim içinde kist, miyom oluşumu
Tıbbi bir işleyişe sahip olan infertilite tedavisi her zaman olumlu sonuçlar vermeyebilir. Defalarca kez denendikten sonra gebelik oluşabileceği gibi gebeliğin oluştuktan sonra düşüklerle sonlanması da söz konusu olabiliyor. Bu sürece başlarken tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak gerekiyor. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak tüp bebek tedavisine hazır olmak önem arz ediyor. Çünkü bu süreç yorucu ve zahmetli gelebiliyor. İlk denemede başarılı sonuç alınabileceği gibi üçüncü denemede de alınabilir. Önemli olan bu sürecin bir tedavi süreci olduğunu unutmamaktır. Ve bu süreç beraberinde bazı riskleri de getirmektedir. Bunlar:
-
Ektopik (Dış) gebelik
-
Yumurta toplarken oluşabilecek komplikasyonlar
-
Çoğul gebelik
-
Erken doğum riski
-
Düşük riski
-
Düşük doğum ağırlığı riski
-
Stres
-
Kanser
Tüp bebekte başarı oranını belirleyen ilk faktör yaş olarak ele alınır. Yaşın bu süreçteki etkisini açıklayacak olursak başarı yüzde aralığı şu şekildedir;
-
35 yaş altı başarı oranı % 60-70
-
35- 37 yaş başarı oranı %40-45
-
38-40 yaş arasında %30
-
43 yaş ve üzeri kadınlarda %5
Tüp Bebek Tedavi Fiyatı 2023
Tüp bebek çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerin başvurduğu tıbbi ve bilimsel bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem iki teknik ile uygulanabilmektedir. Çeşitli aşamalar ile tamamlanan tedavi sonrasında yüksek oranlı başarılı sonuçlar sağlanmakla beraber bazen başarısız sonuçlarla da karşılaşılabilmektedir.
Tüp bebek kararı alan çiftler bu sürecin maliyetini merak etmektedirler. Merkezlerde yapılan bu tedavi sürecinin ücreti net bir tutar olmamakla beraber ön görüşme ve muayene ile öğrenilmektedir.
Tedavi süreci yapılan testler, tetkik ve tahliller gibi çeşitli alanlardan oluşur. Bunların tümü tedavi paketinin içinde yer almaktadır. Tüp bebek için yapılan ödeme tüm süreci kapsar ve ek ödeme gerektirmez.
Tedavi süreci ve maliyeti hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Tüp bebek tedavisi zor ve ağrılı bir tedavi midir?
Tüp bebek tedavi süreci tıbbi bir süreç olmakla birlikte günlük yaşantıyı etkilemeyen basit aşamalardan oluşur. İşlem sürecinde bireyde herhangi bir ağrı gelişmez. Acısız ve ağrısız bir süreç olan tüp bebek ortalama 2 hafta sürmektedir.
Embriyo transferi sonrası dinlenmek gerekir mi?
Embriyo yerleştirildikten sonra anne evine gidebilir. Ancak önündeki ilk iki hafta boyunca uzanarak istirahat etmesi önem arz eder. Yorucu, stresli ve hareketli bir yaşantıdan kaçınmak gerekir.
Transfer sonrası ne zaman normal yaşama geri dönebilirim?
Embriyo transferinden sonra çift evine dönebilir. İlk iki hafta istirahat tamamlandıktan sonra anne normal yaşantısına dönebilir.
Tüp bebek sonrası, düşük ihtimali daha mı yüksektir?
Tüp bebek sonrasında düşük riski daha yüksek değildir. Embriyo yerleştirildikten sonraki dönem doğal hamilelik süreciyle aynı işler. Bu bağlamda bu tedavinin getirdiği artı bir düşük riski bulunmamaktadır.
Yumurta nasıl toplanır? Ağrılı bir işlem midir?
Yumurta toplamı işleminde transvajinal ultrason kullanılır. Bu sürecin ağrısız geçmesi için lokal anestezi uygulanır. Böylelikle tüp bebeğin bir aşaması olan yumurta hücrelerinin toplanması ağrısız ve acısız bir şekilde tamamlanır.