Tüp Bebek Tedavisi Kimlerde İşe Yaramaz?
Tüp bebek (IVF), döllenmenin vücut dışında gerçekleştiği bir doğurganlık tedavisidir. Doğurganlık sorunları olan kişiler için uygundur. Birçok kişi için mevcut olan en yaygın kullanılan ve başarılı tedavilerden biridir.
Sperm üretimi olmayan erkeklerde, menopoza giren veya cerrahi operasyon ile rahmi alınan kadınlarda tüp bebek tedavisi mümkün değildir. Bu tedavinin, menopoza girmiş veya erken menopoz riski taşıyanlarda başarılı olma olasılığı da oldukça düşüktür. Tedavi ile başarı şansınız hakkında doktorunuzdan bilgi almalısınız.
Ciddi tıbbi sorunları olan kadınlar, tüp bebek prosedürünü tolere edecek kadar sağlıklı olmayabilir. Morbid obez olan kadınların IVF ile başarısı daha düşüktür ve daha başarılı olmaları için kilo vermeye teşvik edilirler. 40 yaş üstü kadınlarda yumurta kalitesi daha düşük olduğu için ileri doğurganlık çağındaki kadınlarda kullanılsa bile gebelik oranları düşük olabilir.
Tüp Bebek Tedavisinin Başarı Oranı Nedir?
Üreme Teknolojileri Derneği (SART), 35 yaş altı kadınlar için tüp bebek yoluyla canlı doğum yüzdesinin %55,6 olduğunu belirtmektedir. İlk embriyo transferi başına canlı doğum oranı %41,4'tür. Daha geç embriyo transferi ile canlı doğum oranı %47 civarındadır. Bu istatistiklerin hepsinin kendi yumurtalarını kullanan bir kadına dayandığını da göz önünde bulundurmak önemlidir.
35-37 yaş arası kadınlarda kendi yumurtalarını kullanarak tüp bebek başarı oranı %40,8'dir. İlk embriyo transferine dayalı canlı doğum oranı %31,6'dır. İkinci veya sonraki embriyo transferinde canlı doğum oranı %44,7'ye çıkmaktadır. 38 ile 40 yaş arası kadınlar için başarı oranı %26,8'dir ve bu, 35-37 yaşları arasında önemli bir düşüş anlamına gelir. Bu kategorideki kadınların %22,3'ü için ilk embriyo transferi canlı doğumla sonuçlanmaktadır.
40 yaş üstü kadınlar için tüp bebek başarı oranı %7 civarındadır. 42 yaş altı kadınlar 42 yaş üstü kadınlara kıyasla daha yüksek başarı oranına sahiptir. Çoğu durumda, 40 yaşın üzerindeki kadınlar donör yumurta kullanmaya karar verebilir. Donör yumurtaları kullanmak, hamilelik başarısı denkleminden yaş faktörünü ortadan kaldırır. IVF sürecinde doğurganlık gücünü 20'li yaşların ortasındaki yumurta donörüne yerleştirir. Teknoloji gelişmeye devam ettikçe ve hamilelik başarısına yol açan çeşitli faktörlerin nasıl optimize edileceği hakkında daha fazla şey öğrendikçe bu sayılar daha da iyi olmaya devam edebilir.
Tüp Bebek Tedavisinin Başarısız Olma Sebepleri Nelerdir?
Başarılı bir sonuç elde etmek için bazen iki veya daha fazla tüp bebek (IVF) döngüsü gerekir. Bu size fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak zarar verebilir. Ancak mücadelenizde yalnız olmadığınızı, onlarca yıllık deneyime sahip doğurganlık uzmanlarından yardım alabileceğinizi ve IVF başarısızlığının sizin suçunuz olmadığını bilmek yardımcı olabilir. Her döngüde, doktorunuz başarısızlığa neyin neden olduğu ve tekrar IVF yapmaya karar verirseniz başarı şansınızı artırmak için bu bilgileri nasıl kullanacağınız konusunda tavsiyede bulunabilir. IVF başarısızlığının kökenine inmek için yapılabilecek değerlendirmelerden birkaçı şunları içerir:
- Bağışıklık testi
- Karyotipleme
- Enfeksiyon tarama testleri
- Sperm değerlendirmesi
- Rahim boşluğu durumunun değerlendirilmesi
Birincil Sebepler
Tüp bebek başarısızlığının ilk sebebi olarak yumurtaların kalitesiz olması söylenebilir. Kadınların yaşı ilerledikçe yumurtaların kalitesi ve miktarı azalır. Testler yapılmasına ve yumurtaların mikroskop altında incelenmesine ragmen yumurtaların kalitesiz olması tüp bebek döngüsünü olumsuz etkileyebilir.
Düşük sperm sayısı ve az hareketlilik gibi kötü sperm sağlığı tüp bebek tedavisinin başarısını büyük ölçüde azaltır. Siz veya eşinizin bu tür sorunları varsa bunları yönetmek için her zaman uygun tedavi yöntemi vardır.
- Embriyonun genetik yapısının bozulması
- Embriyo dış zarının kalınlaşması
- Yumurta gelişimi sırasında, tedavi için kullanılan ilaç protokollerinin uygun olmaması
- Embriyonun geliştiği kültür ortamlarının yetersizliği ve benzeri nedenler tüp bebek tedavisinde başarısızlıklara sebep olabilir.
İkincil Sebepler
- Embriyonun tutunmasını engelleyen rahim içerisindeki polip ve miyom
- Rahim iç duvarını kötü etkileyen doğumsal rahim bozuklukları
- Küretaj ya da enfeksiyona bağlı yapışıklıklar
- Embriyonun rahim içinde tutunup büyümesini sağlayan kanama ve pıhtılaşma bozuklukları
- Kadında genetik olan veya sonradan oluşan immunolojik bozukluklar, embriyonun tutunup büyümesini engelleyebilen faktörler arasında sayılabilir.
Üçüncül Sebepler
- Çocuk sahibi olma aşamasında zorlanan kadınlarda sıklıkla görülebilen ve kronik bir hastalık olan endometriozis (çikolata kisti),
- Tüplerde önceden geçirilmiş karın içi operasyonları veya enfeksiyonun ardından çoğunlukla tüplerin tıkanıp şişmesi olarak bilinen hidrosalpenks ortaya çıkabilir.
Bu sebepler de başarı oranlarının düşmesine sebebiyet verebilir.